Köpeklerin kovaladığı araba

Dar sokak… Sağlı sollu yol boyu dizilmiş tek katlı evler… Demir mavi kapı aralandı. Yaşlı bir kadın gözüktü. Elinde plastik kova… Terliklerini giyip birkaç merdiven indi. Belini büktü. Kovayı yavaş yavaş dökerken üç beş sokak köpeği etrafında toplandı. Yemek artıkları… Yaşlı kadın doğruldu. Keyifle seyrediyordu ki sokağa camları siyah film kaplı araba girdi. Kadınla köpeklerin önünden geçti. Köpekler yemeği bırakıp arabanın peşinden öfkeyle havlaya havlaya koştular. Kadının canı sıkılmıştı. “Her sabah aynı şey,” diye söylene söylene merdivenlere yürürken karşı komşusu pencereden “yan sokaktan geçse lastiği patlar sanki,” yaşlı kadın durdu. “Hiç valla, hem o sokak geniş ferah illa burası, ama ben yapacağımı bilirim,” deyip merdivenlerden çıktı, açık kapıdan içeri adımını attı, tam karşısında araba ani frenle durdu. Kadın motor kaputuna sertçe birkaç defa tıklattı. “Huzurumuzu kaçırmaya untanmıyon mu sen!” Kadın dikkatle baksa da içeridekini seçemiyordu. Cama yanaştı. Aşağıya inen cam… Şoför koltuğuna oturmuş köpekle göz göze geldi. Köpek, ön ayakları direksiyonda “Halime ana tanıdın mı beni” Kadın afalladı. Emin olmayan ses tonuyla “Zeytin.” Köpek “Zeytin ya zeytin, aralarına almaz havlaya havlaya kovalarlardı beni.” Başını yola doğru çevirdi bir an bekleyip tekrar kadına baktı. Yukarı kalkan cam... Egzoz patlamasıyla hareketlenen araba kaşla göz arasında sokakta kaybolurken yaşlı kadını saran duman rüzgarla dağıldı. Kadının donmuş bakışları… Yaklaştıkça büyüyen göz bebekleri… Kocaman göz bebeğinde yansıyan kendi yaşlarında bir adamın duvara asılı resmi… Kadın başını yavaşça yan tarafa döndürdü. Masa üzerinde tapu senedi… Oturduğu yerden kalkıp tapuyu aldı. Köşede çeyiz sandığı… Kapak kulpu… Uzanan el… Kadın kapağı kaldırıp tapuyu gelinliğinin üzerine bıraktı. Kapağı indirirken arka arkaya çalan kapı zili…

Yorumlar