Günaydın


Bulutların arkasında dolunay kadar beyaz güneş… Otoyol üzerine çökmüş sis… Keşmekeş… Servisler, otobüsler, son model arabalarda yalnız şoförler… Rezidanslara akan far dereleri…

****

Hınca hınç dolu asansör… Takım elbiseli genç, orta yaşlı kadınlı erkekli çalışanlar… Asansör katta durdu. Kapı açıldı. Sağa sola dağılan kalabalık… Adam hemen karşısındaki ofis kapısında durdu. Kravatını düzeltip içeri girdi. Omuz yüksekliğinde kontra plaklarla ayrılmış açık odalar… Önlerinden geçerken masalarında oturanlara gülümseyerek “Günaydın,” diyordu. Soğuk bakışlar… Sessizlik… Odasına geçti. Ceketini çıkarıp astı. Masasının köşesine yaslandı. Peşi sıra ofise girenleri dikkatle takip ediyor, göz teması kurmaya çalışıyordu. Başını çevirmeden geçip gidenler… Dikildi. Etrafa bakındı. Dolu odalar… Cebinden telefonunu çıkardı. Ekranda yansıyan yüz… Sıcak bir gülümseme… “Günaydın.”

Yorumlar