Derin mesele

Orta yaşlı kadın kollarının arasında patlamış mısır kovaları salona girip ışığı söndürdü. Duvara monteli büyük ekran televizyon etrafı aydınlatıyordu. Televizyon karşısında üçlü kanepeye yerleşmiş adamla kızın arasına oturup kovaları kucaklarına bıraktı. “Kızım başlat hadi.” Kızın canı sıkıldı. Elden bir şey gelmez. Kalktı. Kovayı annesine verip bezgin bezgin yürürken “Kızım başlatsana!” “Offf!” Kadın kızdı. “Anneye of denmez, başlat artık başlat.” Kız televizyona bağlı laptopun faresiyle play tuşuna bastı. “Başlat diyorum başlat.” “Aaaa” Kadın elini kovaya daldırıp adama baktı. Ağzı mısır dolu “Aşkım, erken rezervasyon yapsak.” Kız oturup kovasını aldı. Adamın gözü ekranda… Zombiler bir grup turisti kovalıyor. Kadın ekrana baktı. Kaşları çatıldı. Kızına “Zombilerden illallah ettik.” Eli kovaya girip çıktı. Yanaklar mısırla şişmiş. “Sitelerde güzel indirimler var. Erken rezervasyona taksitte yapıyorlar,” derken gözü filme kaydı. Zombi adamı köşeye sıkıştırmış. Adam çığlık çığlığa… Kız korkudan hopladı. Kadın kıza sarıldı. Adam çırpınırken kadınla kız bir sağa bir sola yatıyordu. “Geçen sene Melisler yaptırmış. Çok uygun fiyata kalmışlar. İstersen arayıp hangi acentadan erken rezervasyon yaptırmış öğreneyim.” Zombi adamın beynini yerken kız babasının rahatlığına şaşırmıştı. “Baba sen zombiden korkmaz mısın?” “Alışığım kızım.” “Bir dahakine vampirli bir şeyler aç kızım.” “Melis’i ara.”