Karanlık şehre çökmüştü. Yalnız insanlar ışıltılı restoran, pub, patisserielerin önünden hızlı adımlarla başları önde gülüşen çiftleri görmezden gelerek geçip gidiyorlardı.
Pardösüsün yakasını kaldırmış kadın su birikintilerine dikkat ederek yürüyordu. Sanki bir mağazayı arıyordu. Gözleri tabelalardaydı. Bir an duraksadı. Karşı kaldırıma baktı. Aradığını bulmuştu. Tabelada ‘Harika Partner’ yazmaktaydı. Caddeyi çaprazlama geçti. Mağazanın cam kapısını açarken tereddüt etti. Elini çekiyordu ki tekrar ittirip içeri girdi. Sağlı sollu duvarlarda, asılı poşetlerin içinde onlarca tipte kadın erkek model … Şaşırdı. Müşteriler birbirleriyle göz göze gelmemeye çalışıyordu. Yavaş yavaş tezgâha ilerlerken modellere baktı. İçlerinden birini beğendi. Tezgâhtar elinde tableti kadına sokuldu. “Standart paket mi yükleyelim?” Kadın kısık sesle “Evet.” Tezgâhtar parmaklarını tablette gezdirdikçe model kıpırdadı. “Zekâ seviyesi düşük, orta, yüksek. Tercihiniz?” Kadın modelin gerçekçi mimik jestlerine dalıp gitmişti. Tezgâhtar biraz yüksek sesle “Zekâ seviyesi?” Kadın toparlandı. “Düşük.” Tezgâhtar veriyi girerken modelin yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Kadın da gülümsedi. Kadınla model göz gözeyken tezgâhtar araya girdi. “Hediye istiyor musunuz?” Kadın sevinçle “Tabi ki!” Tezgâhtar masasına geçip oturdu. Kadın karşısına dikildi. “Modelin kendi yüzünü mü yoksa başka bir yüz mü tercih edersiniz?” Kadın cep telefonunu çıkardı. Adama doğru çevirdi. Boşlukta bir hologram belirdi. “Bunu istiyorum.” Adam tableti holograma döndürdü. Yüzün yansıması tablete düştü. “Biraz bekleteceğim.” Kadın sandalye çekti. Diğer masalarda anlaşmalar imzalanıyor, yalnız gelenler çift olarak mağazadan çıkıyordu. Olup biteni, bitirdiği ilişkisini, düşünürken omzuna bir el değdi. Başını çevirdi. “Kerem!” Model sıcak sevgi dolu sesle “Aşkım hazırım.” Kadının gözleri ışıldadı. Tezgâhtar masaya bir kâğıt çıkardı. “Kaç günlük istiyorsunuz?” “Bir günlük.” Hızla kâğıdı imzaladı. Tezgâhtar kibrit kutusu büyüklüğünde bir cihazı kadına uzattı. Kadın başparmağını değdirdi. “Ödemenizi aldık.” Kadın modelin koluna girip mağazadan çıktı. Geçirdiği günü, arkadaşlarının dedikodusunu durup dinlenmeden anlatıyor model büyük bir keyifle dinliyordu. Pahalı gözüken bir restorana girdiler. Karşılama hostesi yanaştı. Kadın “Yer ayırmıştık. Seçil Sevim.” Hostes masalarına kadar eşlik etti. Model sandalyeyi çekip kadının oturmasına yardımcı oldu. Kadının yüzünde güller açıyordu. Model de yerine geçti. Garson menüleri bıraktı. Kadın seçim yaparken model menüyü indirdi. “Aşkım,” deyip elini cebine attı. Kırmızı kadife küçük bir kutu çıkardı. Kadına uzatırken arka taraftan gürültü patırtı duyuldu. Kadının dikkati dağıldı. Başını çevirdi. Şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı.
Öfkeli bir kadın ayaklanmış karşısındaki adama ağzına geleni söylüyordu.
Masalardakiler kavgaya dikkat kesilmişti.
Kadının dudakları kımıldadı. “Kerem!”
Öfkeli kadın masayı terk etti. Hızla restorandan çıktı. Adam yüzünü dertle ovuşturdu. Cebinden kırmızı kadife küçük bir kutu çıkardı. Üzerine çevrilen bakışları hissedip başını kaldırdı.
Kadınla göz göze geldiler.
Yorumlar
Yorum Gönder