Kralını tanımam


Akşam güneşi pencerelerden silinip giderken kadınlar; Kimisi tekli, çiftli koltuklarda kimisi sandalye tepelerinde kendi aralarında fısıldaşıyordu. Üçlü koltukta sağında solunda ki kadınlardan destek alarak oturan ev sahibi gözyaşlarını tülbentinin ucuyla sildi. “Ah komşular ahhh. İçim yanıyor. Beyim biletine büyük ikramiye vurunca beni tanımadı.” Tülbentle yüzüne yel yapınca solundaki kadın fiskos masasından kolonya şişesini alıp avucuna boca etti. Kadının bileklerini ovdu. “Hadi beni tanımadı. İnsan kızını, oğlunu tanımaz mı komşular siz söyleyin,” diye feryat koparınca sokağın yaşlısı öfkeyle “Şerefsizzz!” Salondakiler buz kesti. Yaşlının yanındaki genç kız kadının kulağına eğildi. “Nine, unuttun mu, adam ikramiye çıkınca heyecandan stres olmuş. Hafıza kaybı, hafıza.”

Yorumlar