Sağır


Yün hırkasının düğmelerini ilikleyen kadın koridordan geçip mutfağa girdi. Ketıla su doldurup çalıştırdı. Fokurdama sesini rüzgâr uğultusu bastırdı. Kadın pencereye yönelip buharı sildi. Sokak lambasının aydınlığında kuru yapraklar uçuşuyor yağmur sokağı yıkıyordu. Salondan “Aşkım iki dakika gelecektin,” diye heyecanla seslenen adama ilgisiz kaldı. Bardak rafından kupasını alıp tezgâha koydu. Baharat kavanozlarının arasından kahve paketini alıp çay kaşığını daldırdı. Kupaya dökerken adam bağıra bağıra “Geçenlerde NASA Mars’a araç indirmişti ya,” ketılı kaldırıp kupayı doldurdu. “Aracın güneş panellerine rüzgâr vurmuş. Ses kaydını,” elinde kupa balkon kapısını açtı. Yağmur şıpır şıpır saksıları ıslatıyordu. Dışarı çıkıp kapıyı çekti.

Yorumlar