Kalemci


Sağanak yağmurdan kaçanlar cadde boyu sağlı sollu uzanan dükkânların tentelerine sığınmışlardı. Bitişik tenteler yürümeye müsaade ediyordu. Vitrin önlerinde neredeyse adım atacak yer kalmamıştı. Kalabalığın arasında erkek sesi yükseldi. “Bakar mısınız? Görme engelliyim. Kalem satıyorum.” Uzun boylu tombul adam bir elinde kutu diğerinde beyaz bastonu bağıra bağıra ilerliyordu. Sarmaş dolaş genç çift kendi aralarında konuşurken adamı fark etmeyip çarptılar. Kadın geriye savruldu. Sevgilisi öfkeyle elini havaya kaldırdı. “Kör müsün!” diye çıkıştı. Adam yere eğilmiş saçılan kalemleri toplamaya çalışıyordu. Kadın suratı bir karış “Ufff ya! Yürü” Sevgilisinin koluna girdi. Yola devam ettiler. Adam el yordamıyla kalemleri ararken sivri topukları, kösele tabanları acılarından tanıyordu. Parmaklarına hediye paketi yapılmış kutu denk geldi. Hızla ayağa kalktı. Kutuyu sallarken telaşla seslendi. “Bakar mısınız!”

Yorumlar