Ana içeriğe atla
Bay
Zombi
Güneş tepede parlamaktaydı.
Şehrin caddelerinde zombi sürüleri dolaşıyordu. Süper market çatısını
kendilerine siper etmiş iki keskin nişancı sürüyü takip ediyordu. Gözleri
dürbünlerde parmakları tetikteydi. Yaşlı zombinin kafası merceği doldurmuş,
çapraz kıllar aşağı-yukarı, sağa-sola yavaş yavaş hareket etmekteydi. Kılların
kesiştiği nokta şakak üzerinde durdu. Tüfek patlar patlamaz kafa dağıldı. Adam
dipçiğe yasladığı başını hafifçe yanındaki nişancıya çevirdi. “Harikasın!”
Kadın uzandığı yerden kalkıp bağdaş kurdu. Tüfeği kucağına yatırdı. Belinden av
bıçağını çıkardı. Çizgilerle doldurduğu ahşap dipçikte küçükte olsa bir yer
gördü. Bıçağın ucunu bastırarak yeni bir çizgi oydu. Talaşları üfledi. Adamın
tüfeği patladı. “Kahretsin! Omuzdan!” Zombi sürüsü markete yöneldi. Kadın adama
elini uzatıp kaldırdı. “Dönme vakti!” Tüfekleri omuzlarına astılar. Çatı
kapısına doğru adımladılar. Kadın adamın beline sarıldı. Gülümsüyordu.
“Kutlamaya nereye götürüyorsun?” “Eve.” Kadın durdu. Adam yürümeye devam
ederken arkasından somurtarak seslendi. “Ev, ev, ev!” Adam oralı olmadı. Kapıyı
açmayı deniyordu. Sıkışmıştı. Omzuyla yüklenirken arkasında silah patladı.
Acıyla kulağını tutup eğildi. Kadına baktı. Kadın dirseğini beline dayamış
tüfeği havada tek kaşını kaldırmış dikiliyordu. Adam elini cebine soktu. Araba
anahtarını çıkarıp fırlattı.
Yorumlar
Yorum Gönder