Güneş dağların üzerinde
parlamaktaydı. Gölün sakin suyunda ördekler keyifle yüzmekte pedallı kayıklarda
hoş sohbetler devam etmekteydi. Adamla kadın pedalları çevirmeyi bıraktı. Kayık
yavaşlayıp durdu. Kadın adama döndü. Soğuk bir ses tonuyla “İyi ki gelmişiz.”
Adam sanki cansız manken, yüzünde hiçbir ifade yoktu. Parmağı telefon ekranında
aşağı yukarı gezmekteydi. “Kutuplardan gelen uydu verilerini onaylamayı az
kalsın unutuyordum.” Kadın oturduğu yerden eğilip elini suya soktu. Ufak
dalgalar kayığa çarptı. Heyecanla doğruldu. “Sürprizini merak ettim.” Adam
işini bitirip telefonu cebine sokarken soğuk bir rüzgâr esti. Bulutlar güneşin
önüne geçti. Kadın endişelendi. “Ne oluyor aşkım?” Avuç içini yukarı kaldırdı.
Yağmur taneleri ikişer üçer düştü. Gök gürlemeleriyle sağanak bastırdı. İri taneler
gölü adeta dövmekteydi. Kaşla göz arasında sırılsıklam oldular. Ağaçların
yaprakları savrulmakta ördekler söylenerek gölden kaçmaktaydı. Şimşekler
bulutların arasında dolanırken kadın öfkeyle adamın karnına yumruğu yapıştırdı.
”Biliyordun değil mi! Sormam hata. Sen bilmeyeceksin de kim bilecek! Bay
Meteorolog.” Kadın sinir küpü olmuştu. “Senin yüzünden havaların tadını
çıkaramamam yetmezmiş gibi utanmadan alay ediyorsun. Sürprizin muhteşemmiş!”
Adamın ifadesi değişmedi. Kadın ağzını bozacakken yağmur kesildi. Güneş açtı.
Gölün üzerinde gök kuşağı belirdi. Kadın sevincinden adama sarılıp öptü. Adamın
yüzünde tek bir kas dahi kıpırdamadı. Kollarını kadının beline doladı. “Şükür, birimiz güldü.”
Yorumlar
Yorum Gönder