![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiz4RHRSAxLNGOG69T5CCUodG_LxzxQfYS-bcyjBJe1wLMOQnB8hxdQUNlOVOvnZ78eCLytoopNjPkWm7CnddJyiwiPGBA5v2MnXmW_q77Swzw1f4qLTPWs6hRFKhfdCRpfjRRCWud0zrc/s400/bigstock-Small-Kids-With-Toy-Gun-Playin-46415116.jpg)
Kuyumcuyla
çalışanı tezgah arkasında hediye paketini inceliyordu. Kadın merakla “Oğlunuza
ne aldınız Ahmet Bey?” Adam paketi yırtmadan açıp kutusundan tabancayı
çıkarttı. Tetiği çektiğinde namlu ucundaki kırmızı ışık yanıp söndü. Göğsünü
kabartarak “Bizim ki dört yaşında. Kocaman adam artık.” İçeriye genç bir çift
girdi. Tezgaha yanaştılar. Kız önde “Nişan yüzüklerinizi gösterir misiniz?”
Kuyumcu tabancayı kutusuna yerleştirirken kar maskeli iki soyguncu dükkanı
bastı. Pompalı tüfekleri biri müşterilere diğeri kuyumcuyla yardımcısına
çevirdi.
Orta yaşlı adam gözü
kahve fincanında dikkatle yürüyordu. Attığı her adımda kahve dalgalanmakta
yüreği ağzına gelmekteydi. Gözlerini hızla koltuğa çevirip fincana geri
döndürdü. Yavaşça dizlerini kırıp
koltuğa oturdu. Derin bir soluk verdi. Keyifle bir yudum alıp fiskos masasına
bıraktı. Eli kumandaya uzandı. Televizyonu açtı. Arkasından bir kadın sesi
duyuldu. “Beğendin mi?” Adam başını çevirdi. “Eline sağlık hanım.” Kadın
yanındaki koltuğa oturdu. “Ne bakıyorsun?” “Akşam haberlerine.” Kadın koltuk
kenarına sıkıştırdığı poşete elini sokup tülbentle tığ çıkardı. Birbirine
dolanmış ipleri çözerken “Ağzını bıçak açmıyor. İşler nasıldı?” Adam gözleri
televizyonda otoriter bir sesle “Zamane babaları bir tuhaf. Çocuklarına ne
alacaklarına karar veremiyorlar. Biri geldi, dükkanda bir ona bir buna baktı.
Dayanamadım. Ucu ışıklı tabancayı sarıp verdim,” diye anlatırken spiker asık
suratla söze girdi. “İki ülke arasında yapılan silah ticaret hacmi kırk milyar
doları aştı.” Adamın asabı bozuldu. “Silah tüccarlarının öbür dünyada yatacak
yeri yok,” diye söylenirken cep telefonu sesi odayı doldurdu. Adam kadına bakıp
kızdı. “Aç sana şunu!” Kadın kıkırdadı. “Bey sen ötüyorsun.” Adam kızardı.
Elini arka cebine sokup telefonu çıkardı. “Kızmış.” Arka arkaya yeşil düğmeye
bastı. Ya sabır çekti. “Söyle kızım.” Yüzü bembeyaz oldu. Endişeyle koltuktan
fırladı.
Yorumlar
Yorum Gönder