Adamla çocuk el ele
tutuşmuş kaldırımda yürüyordu. Süt mısırcı müşterilerine bardaklarını
hazırlarken çocuk babasına işaretti. Beraber mısırcıya yanaştılar. Çocuk başını
kaldırıp baktı. “Bana da bir bardak.” Mısırcı bol malzemeli bir tane hazırladı.
Çocuk kaşığı bardağa daldırdığı her seferinde ağzı kulaklarına varıyordu. Adam mısırcının hemen yanındaki piyangocunun
tezgâhına geçmiş hayran hayran çocuğu seyrediyordu. Çocuk adamın bakışlarını
üzerinde hissetti. “Ne yapıyorsun baba?” Adam kazı kazan kâğıtlarına göz atmaya
koyuldu. Kararsızdı. “Gel sen seç!” Çocuk şaşırdı. “Nasıl seçeceğim?” “Elini üzerlerinde gezdirirken dur ve al!” Çocuk denileni yaparken heyecanlanmıştı.
Sessizleşti. Eli durdu bir tane aldı. Adama uzattı. Adam cebinden bozuk para çıkarıp ilk dörtgeni
kazıdı. “1 lira.” Kâğıt ve bozukluğu çocuğa uzatıp nasıl kazıyacağını gösterdi.
“3 tane aynı para çıkarsa kazanırsın.” Çocuk ikinci 1 lirayı bulunca sevindi.
Son iki dörtgen kaldı. Birini kazıdı farklı bir para çıkınca canı sıkıldı. Son
dörtgeni yavaş yavaş kazıyordu. “1 liraaa!” Rakibini ringe deviren boksörün
elleri bile çocuğunkiler kadar havaya kalkmamıştı. Çocuk piyangocuya kâğıdı
verdi. “Amca neden bunları satıyorsun? Kendin kazı sana!” Piyangocu kâğıdı
yırttı. “Bira tane daha kazı bakalım.” Çocuk gözüne kestirdiği ilk kâğıdı çekip
aldı. Hızla dörtgenleri kazıdı. 6 dörtgende farklı paraları görünce gülümsedi,
gülümsemesi kahkahaya döndü.
Yorumlar
Yorum Gönder