Çam ormanına karanlık
çökmüş fırtına uğuldayarak devam ediyordu. Kar tepelerinin arasında biri küçük
iki kulübenin pencerelerinden sızan ışık patikayı aydınlatıyordu. Uzun sivri
kulaklı, kısa boylu, kırmızı pörtlek gözlü yeşil cinler küçük kulübede
tartışıyorlardı. İçlerinden yaşlıca olanı yumruğunu masaya vurdu. “Sosyal medya
uzmanlığını başımıza sen çıkardın Klikort! Cinlerin başı olmak için göze
girmeye çalıştığını biliyoruz.” Genç Klikort alaycı bir tavırla gülümsedi.
“Çocukların dileklerini sosyal medyadan alarak zamandan kazandık. Yoksa ülke
ülke gezecektik.” Yaşlı cin elini kalbinin üstüne koydu. Yüzünde acı vardı.
“Sakallı şişko yeni eleman almıyor. İş yükümüz arttığı gibi bilgisayar
öğrenemeyenleri de gönderecekmiş.” Klikort esneyip gerindi. “Çağa ayak uydurun.
Uyduramıyorsanız da… Neyse uykumu getirdiniz. Hava alacağım.” Kulübeden
çıkarken arkasından bağrışlar yükseldi. İhtiyar cin halının üzerine yığılmıştı.
Klikort aldırmadan patikaya yürüdü. Birkaç adım atmıştı ki ahır kapısının açık
olduğunu gördü. Telaşla adımlarını hızlandırdı. Nefes nefese eşikte durdu.
Toparlanıp içeri girdi. Karanlıkta bir şey göremeyince direkte asılı gaz
lambasını yaktı. Geyikler ıslak zemine uzanmış inliyorlardı. “Bir deri bir
kemik kalmışlar.” Çevresine bakındı. Oyuncakların çuvallandığı alan boştu.
Panikledi. Çocuk listesi gözlerinin önünden geçiyordu. Ahırdan fırladı. Soluğu
büyük kulübenin önünde aldı. Kapıya vurdu. Kapı gıcırdayarak açıldı. “Noel
Baba,” diye seslendi. Biraz bekledi. Cevap gelmedi. Koridorun sonundaki odanın
kapı altından ışık sızıyordu. Söyleyeceklerini aklından geçirip cesaretini
topladı. Yürürken yumruklarını sıkıyordu. Kapıyı çalmadan içeri girdi. Noel
baba bilgisayarın başında harıl harıl çalışıyordu. Klikort kızgındı. “Geyikler
açlıktan ölmek üzere, kızağı nasıl
çekecekler? Üstelik oyuncakları da hazırlamamışsın!” Noel baba başını ekrandan
çevirmedi. Alaycı bir tavırla gülümsedi. “Oyuncak mı? Macera oyunlarını yazmayı
bitirdim. Kızlar için zekâ oyunları da hazır. Çocuklar uygulamayı indirip
istedikleri kadar oyun yükleyebilecekler.” Klikort öfkeden küplere binmiş
ağzını açacakken Noel baba kapıyı işaret etti. “Sen de muhasebeye git!”
Yorumlar
Yorum Gönder