19 Mayıs “Aşkın isyanı”


Fener alayının ışıkları dağın doruğundan seçilebiliyor, alev seli ilçe sokaklarından meydana akıyordu. Yükseklerdeyse hüküm gecenindi. Rüzgâr karanlık mağarada uğuldarken nal sesleri yaklaşan uğursuzluğun habercisi olmuştu. İçeride hızlı hızlı soluk alıp veren iki kişinin nefesleri birbirine karıştı. Erkek meşaleyi uzatıp “Yak!” dedi. Kadın fısıldayarak “Babamlar görür!” diye endişelendi. Meşaleyi yere bıraktı. Nal sesleri mağaranın ağzında durdu. Bir grup öfkeli adam atlarının üzerinde bağırıyordu. “Bırak Emine’yi! Çık dışarı Erhan!” Emine Erhan’a sımsıkı sarılmıştı. Erhan üzgün bir ses tonuyla “Çok pişmanım. Doğum gününde sana neler yaşatıyorum,” deyip Emine’yi kendisinden uzaklaştırdı. Dışarıya doğru birkaç adım atmıştı ki Emine kolundan yakaladı. “Bugün 19 Mayıs.” Eğilip meşaleyi aldı. “Karanlığa teslim olmayacağız,” deyip yaktı.

Yorumlar