Vah başıma gelenler!

Ayakkabılarıyla adamın başına dikildi. Merakla “Kırmızı mı yoksa yeşil ayakkabıyı mı eteğimle giysem.” Bir gözü mikroskopta “Ne fark eder?” Kadın huysuzlandı. “Nasıl ne fark eder! Tekrar soruyorum kırmızı mı yeşil mi?” Başını çevirdi. “Hücre,” diyordu ki kadın kızdı. “Bana hücre deme Yoshinori Ohsumi. Nobel Tıp ödülünü aldın diye bir haller oldu sana.” Mikroskopu kapatıp derin bir nefesle fincandan yükselen buharı çekti. “Hücresel bileşenleri ayrıştıran ve geri dönüştüren temel bir süreç olan otofajinin altında yatan mekanizmaları keşfettim. Ancak henüz tam açıklayamadığım bazı noktalar var.” “Kırmızı mı yeşil mi?” Çayından bir yudum içti. “Keşifler, otofajinin açlığa adapte olma ya da enfeksiyonlara verilen yanıt gibi birçok fizyolojik süreçteki temel önemini anlamamıza da yardımcı oldu.” “Kırmızı mı yeşil mi?” Çekmeceden kolonya şişesini alıp elinize yüzüne sürdü. “Ne var biliyor musun; hücrenin kendi kendini yemesinin mekanizmalarını keşfettim ama başımın etini yemenin altında yatan mekanizmaları kırk yıldır keşfedemedim. Kırmızıyı giy.” “Yeşili beğendim.” 

Yorumlar