Satılık Bekaret

“Sütü uzatır mısın?” derken gözü gazeteydi. “Aşağılık herif,” diye kızdığında çarpıp döktü. Adam “Ne oldu?” diye sordu. Eli ayağı titriyordu. “Dubai'de ismi henüz bilinmeyen zengin bir Arap iş adamına 9 bin 600 Euro'ya eğitim masraflarını karşılamak için bekaretini satan Rus güzellik kraliçesi Anna Feschenko, annesinin yalvarışlarına dayanamayıp, ülkesine döndü.” Peçeteyle eşinin üzerini sildi. “Dünyanın çivisi çıkmış. Ofise gidiyorum,” deyip sofradan kalktı. Kadın peşi sıra ayaklandı. “Vakfın burs verme zamanı yaklaştı. Ödemeyi ne zaman yaparsın?” Canı sıkıldı. “Adeviye, bedavacılara ödeme yapmayı düşünmüyorum.” “Faris, onca öğrenci ne olacak!” diye öfkelendiyse de adam oralı olmadı.

Yürüyüş bandında koşuyordu. “Mahdum, söyle bana benden daha yakışıklısı var mı Dubai’de?” Havlusunu uzattı. “Faris Bey hiç olur mu! Rus güzellik kraliçesi bile size hayır diyemedi.” Yüzünü silip meyve suyunu aldı. “O kadar parayı sana versem sende diyemezdin Mahdum,” diye pis pis güldü. Bir anda toparlandı. “Para transferleri yapıldı mı?” “Yapıldı efendim,” derken bozulmuştu. “Bankaya git. Petrol kuyusunun tapusunu alıp gel. Saunaya geçiyorum.”

Saunada uyuya kalmıştı. Çalışma odasından gelen gürültü patırtıya uyandı. “Ne bu ses?” deyip içeri girdi. Sivil polislerden biri ellerinden yakalayıp kelepçeyi taktı. “Faris Gulaya “Gece Yılanı” terör örgütüne para aktardığınızı tespit ettik.” Panikledi. “Mahdum neler oluyor? Adeviye ne yapıyorsun burada?” Polisler adamı götürürken arkasından “Faris Bey masallarda senin sorduğun soruyu aynaya cadı sorar. Sonu nasıl olur bilir misin?” diye seslendi. Kadın yanlarından yürüyordu. “Bende sattım Faris.”   

Yorumlar