![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVntv6DnpfVcTcPwtoLokPdMojOl0odI49ICoJ-tHJOd_AB1MNGA2P_tAQOaw1fDO7IPqBWkZnpNg6DXpFOOF0ekpeVGL-MDj9n17gs-dogn7YMo3a52lvVRcJBWVwJTR-YHcmMZdyhxs/s400/1033992_620x360.jpg)
Tencereye baharat ekti. Dumanı içine
çekip kaşık ucuyla yemekten aldı. “Sır küpü gibisin Judith. Telefonda ne
konuştunuz. Çatlayacağım şimdi.” Arkadaşını meraklandırmaktan keyif alıyordu. Peçeteyle
ağzını sildi. “Ayrılmış. Yolda. Kadının çocuğu olmuyor. Ufak ufak alışverişler
de yaptım. Gelsin aldıklarımı göstereceğim.” Kadın çantadan eşyaları çıkarttı. “Ne
kadar da küçükler. Ortada bebiş yok ama giyecekleri hazır. Adama kör kütük âşık
olmuşsun.” Tencerenin altını kapattı. “Bırak lütfen. Kirleteceksin,” deyip
aldı. “Yemedik. Hayret bir şey. Anlaşılan bana yol gözüktü.” “Alınmak yok. Bir
daha ki sefere düğün davetiyelerimi seçmemde yardım edersin.”
Tıp merkezi koridorları labirentten
farksızdı. Sonunda aradığı odayı buldu. Doktor sıcak bir gülümsemeyle karşıladı.
“Bayan Birminghom hoş geldiniz.” Tereddütle oturdu. “Ameliyattan korkuyordum
ama karar verdim. Rahim nakli yaptıracağım.” Adam kendinden emindi. “İçiniz
rahat olsun. Ekibimiz oldukça iyidir. İsveç'te 2014 yılında Gothenburg
Üniversitesi ve Stockholm Tüp Bebek Ünitesi'nde görevli Doktor Mats Brannstrom liderliğindeki
ekibimizin rahim nakli yaptığı 36 yaşındaki kadın, doğum yaptı. Ekibimiz 2012
yılından bu yana dokuz kadına bu yöntemle rahim nakli yaptılar.” Kadın
rahatladı. “Canlı donörlerden rahim bağışı alıyoruz.” Çekmecesinden evrakları
çıkarıp uzattı. “Bağış bedeli ve şartlar burada yazıyor.”
Adam zile uzandı. Kapı aniden açıldı.
Kadın heyecanla sarıldı. ”Hoş geldin aşkım.” Adam soğuktu. “Sevdiğin yemekleri
yaptım.” İçeri girdiler. “Eşyalarını getirmemişsin.” “ Otelde bıraktım.” Masaya
oturdular. Kadın bir şeylerin yolunda gitmediğini hissetmişti. Yemeği servis
etti. “Neden?” diye sorduğunda kaygılıydı. Adam kaşığı tabakta amaçsız
gezdiriyordu. “Judith söylemesi zor. Ayrılmıyorum.
Zamana ihtiyacım var. Ama.” Kadın parmağıyla adamın dudaklarına dokundu. “Devam
etmene gerek yok. Gidebilirsin.”
Evin etrafını dolandı. Camları zorladı.
Açık yoktu. Son bir kez kapıyı yumrukladı. Avazı çıktığı kadar seslendi. “Judithh.”
Aklına kötü şeyler geliyordu. Telefonunu çıkartmıştı ki kapı açıldı. “Arkadaşım
kaç gündür işe gelmedin. Korktum.” Koluna girip eve aldı. “Bir çılgınlık
yapmadım merak etme.” Bir bardak su verdi. “Aramalarıma dönmedin.” Kahve koydu.
“Kafamı dağıtmak için şehir dışına çıkmıştım.” Kendine geldi. “Tamamen bitti
mi?” Karıştırırken “Evet,” dedi. Etrafına bakındı. “Her bitiş yeni bir
başlangıç değil midir?” Sessiz kaldı. Koltuğun arkasına eğildi. “Üzülüyorsun.
Üzülme. Belki tekrar bir araya gelirsiniz.” “Sanmıyorum.” Yere çömeldi. “Buralarda
bebek kıyafetleri vardı. Ne yaptın?” Fincan elinden kaydı. “Attım.”
Yorumlar
Yorum Gönder